Bireylerin ve toplumun refah ve mutluluğunu, yaşam kalitesinin sürekli yükseltilmesini amaçlayan, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin varlığı ve bununla birlikte demokratik toplum düzeninin tüm kurum ve kurallarıyla işliyor oluşu “daha iyi bir yaşam” arayışının belki de biricik güvencesidir.
"Cumhuriyetin kurucu kadroları, yüzyıllar süren muhafazakârlık girdabından tavizler vererek değil, halkı bilinçlendirerek, çağdaş uygarlık yolunda birbiri ardına devrimler yaparak çıkmıştır."
"vatan Sana Minnettardır" (İsmet İnönü, 11 Kasım1938)
Ya bir askeri darbe ya da ağır bir iktisadi bunalım sonrasında iktidara gelen otoriter popülist iktidarlar önce neoliberal popülist politikalarla dar ve orta gelirli maaşlı kesimlere, esnaf ve çiftçilere -gelecekte bedeli ödenmek üzere- yalancı bir bahar yaşatırlar, ardından seçimler yoluyla, “iyilikle”, rıza üzerine kurdukları bu popülizmi aşırı sağ söylemlerle, güvenlik, hatta milli güvenlik endişelerini kışkırtarak, bu uğurda bireysel silahlanmanın yolunu açarak, dini referanslara başvurarak, aşama aşama otoriter bir siyasal düzene dönüştürürler.
Yeniden İmece dergisi sayı 68
Profesör Hirsch Türkiye’deki anılarına şu iki cümleyle başlar: “Atatürk’ün ülkesinde Türkçe konuşulur. Yazı dili de Türkçedir.
Şu unutkan âlemde 83 yıllık ömrünün sonunda Yıldız Ayhan da bir yıldız gibi kaydı gitti ahenkli dünyamızdan. Yıldız Ayhan, eşi Ahmet Gazi Ayhan ile birlikte Kayserimizin sesiydi, soluğuydu, türküsüydü, ezgisiydi, ahengiydi. Gönül telimizi titretenlerdendi. Allah rahmet eylesin. Ahengi bol olsun. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
